“BU PROJE MERSİN’İN ALEYHİNE”
Toroslar Belediye Başkanı Yıldız, Mersin Limanı’nın genişleme projesiyle ilgili endişeleri dile getirdi
Toroslar Belediye Başkanı Yıldız, Mersin Limanı’nın genişleme projesiyle ilgili endişeleri dile getirdi
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Mersin Limanı’nın genişleme projesinin Atatürk Parkı’nı yok edeceği endişelerini dile getirdi. Parkın tahsisinin 3 yıldır Büyükşehir Belediyesi’ne verilmemesine tepki gösteren Yıldız, “Mersin Limanı'nın Atatürk Parkı’na doğru genişletilmesi meselesi Mersin'in çıkarına değildir. Mersin'in aleyhinedir” dedi. Yıldız, yabancı sermayeli liman işletmecisine yeni alan açılırken çoğu Toroslar’da bulunan yerli sermayeye ait antrepoların kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağına da dikkat çekti.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ekim ayı Olağan Toplantısı’nın İkinci Birleşimi Ali Uyan Başkanlığı’nda yapıldı.
Toplantının dilek ve temenniler bölümünde, Mersin Limanı’nın Atatürk Parkı önlerine doğru genişlemesi konusu gündeme geldi.
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız da söz alarak konuyla ilgili görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.
“TOROSLAR İLÇESİNDEKİ ANTREPOLAR KAPANIR”
Uluslararası Mersin Limanı İşletmecisinin (MIP) yüzde 100 yabancı sermayeli şirket olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Kazandığı her delikli senti yurt dışına çıkaran bir şirketten bahsediyoruz. Bu şirket aslında limanı genişleterek, Mersin Oteli'nin hizasından itibaren bütün o parkı yok etmesinin yanı sıra limanın içerisinde gereksiz bir büyüklük sağlayacak. Orayı genişleterek yapılmaya çalışılan şu: Toroslar ilçemizin sınırlarında bulunan gümrüklü antrepoların aslında çanına ot tıkamak işi yapılıyor. Yani şehrin çok ciddi bir gelir kaynağı olan elleçleme meselesi ve on binlerce insanımızın çalıştığı elleçleme işi, Mersin'de bulunan, Türkiye'ye vergi ödeyen, Mersin'in kalkılmasına bir anlamda katkı sağlayan şirketlerden alınarak her delikli sentini yurt dışına taşıyacak olan bir şirkete vermeye çalışıyoruz. On binlerce insanın ekmek yediği, yüzlerce şirketin çalıştığı ve ülkeye vergi ödediği bir yerden her türlü muafiyete sahip tek kuruş vergi ödemeyen bu işlerden kaynaklı olarak vergi ödemeyecek olan bir şirkete yeni alanlar açmaya çalışıyoruz. Yani limanı genişletmiyoruz biz. Limanın dışında yapılması gereken işleri limanın içine taşıyarak aslında biz o yabancı şirkete bir ek gelir sağlıyoruz. Yoksa limancılıktan kaynaklı bir büyümeden bahsetmiyorum burada” dedi.
“BU PROJE MERSİN’İN ÇIKARINA DEĞİL”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in, “Atatürk Parkı’nın tahsisini istedik ancak vermiyorlar” şeklindeki sözlerini hatırlatan Başkan Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyükşehir Belediyesi Atatürk Parkı’ndaki bakım, onarım, budama, ağaçlandırma, sulama işlerini fiilen yapıyor olmasına rağmen, yani liman genişletme tartışmasının başladığı günden bu yana 3 yıldır buranın tahsisi Büyükşehir Belediyesi'ne yapılmıyor. Oradaki çalışmalar fiilen yürüyor. Aslında çok güzel yatırımlar yapılacakken Mersin halkı için çok güzel işler yapılacakken, o park genişletilip güzelleştirecekken Büyükşehir Belediyesi bunu yapamıyor. Niye? Çünkü orası tahsis edilmiyor. Niye? Çünkü orası liman genişleme sahasının içerisine katılmaya çalışılıyor. Bizim itiraz ettiğimiz budur. Kentin belleğini, kentin güzelliğini, kentin tarihini yok etmeye çalışan bir operasyondur o operasyon. Yoksa limanın genişletilmesi falan değil. Genişledikten sonra da dediğim gibi her delikli senti yurt dışına kaçıran firmanın daha fazla para kazanmasını sağlamaktan başka herhangi bir işe yaramayacak bu genişleme işi. Mersin Limanı'nın Atatürk Parkı’na doğru genişletilmesi meselesi Mersin'in çıkarına değildir. Mersin'in aleyhinedir. Her kuruşu, her senti yurt dışına kaçıran firmanın daha çok zenginleşmesini sağlayacak, daha çok para kazanmasını sağlayacak ama aynı zamanda yüzlerce antreponun, gümrüklü antreponun iflasına neden olacaktır. Orada çalışan binlerce arkadaşımızın da işsiz kalmasına sebep olacaktır. Bunu görmek için de ne ekonomi profesörü olmaya gerek var, ne de su ürünleri profesörü olmaya gerek var.”